Ne zaman iş değiştirmemiz gerekiyor?
Posted January 31, 2018 ‐ 6 min read
O gereken hamle için hangi sinyaller var
Zamanı geldi ve artık iş değiştirmek istediğinize karar verdiniz. Peki gerçekten de iş değiştirmek için beklediğiniz olgunlaşma evresi tamamlandı mı? En önemlisi bunu yapmaya hazır mısınız?
Bu haftaki yazımda iş değiştirmeye giden yolda karar vermeye etki eden başlıkların altını çizmeye çalışacağım.
Sektörden sektöre alışkanlıklar ve davranışlar değişmektedir. Hatta bazen şirketten şirkete bile değişkenlik gösterecektir. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında size bu kararı aldıran birden çok uyaran vardır. Bunları bir kaç başlık altında toparlayarak başlayalım.
Ofiste huzurum kalmadı
- Her sabah yataktan kalktığınızda bu saatte işe mi gidilir?
- Akşam olsa da eve gitsek?
- Şimdi bu toplantıya kim girecek?
gibi örneklerle başlayan ve giderek artan şikayetlerin temelinde ofisteki huzursuzluklar yatıyor olabilir.
Bilinen adıyla mobbing ya da gizli adıyla “office politics”, çalışma arkadaşlarınızın size karşı farkında ol(may)arak uyguladığı bir baskıdır. Toplumun bir çok konusunda kendisini ağır şekilde gösteren mahalle baskısının bir çeşit ofis şartlarına göre uyarlanması diyebiliriz.
Çalıştığınız firmada toplam çalışma süresi olarak ortalama bir süre varsa ve siz de bu sürenin sonuna yaklaştıkça bu ve buna benzer birkaç baskı hissedebilirsiniz. Zamanında Hürriyet gazetesinde çalışırken, binanın girişinde uzun zamandır çalışanların adının listelendiği bir köşe vardı. 50 yıl, 40 yıl üstü çalışanların olduğu bölümü gördükçe ağlamaklı oluyordum.
Bizim sektörde bu durum bu kadar da doğru karşılanmıyor. Bazı firmalarda 4–5 yıl, bazı firmalarda ise 8–9 ay olabiliyor bu süre. Şirket içinde mutlu ve huzurlu kalabildiğiniz süreye göre hesaplamak önemlidir. Bu döngünün ideal değeri diye bir durum yoktur ve etrafımda gördüğüm kadarıyla insanlar sadece yakın çevresine göre referans alıp bu döngüyü hesaplıyorlar. Zaman içerisinde bu durum sizin için kapalı bir ekosisteme mahkumiyete yol açacaktır. Yaşanmakta olan bilgi çağında, iletişimde ve paylaşımda olduğunuz insan/firma sayısını fazla tutmak faydanızadır.
Ofis arkadaşlarınız ile iletişiminizin iyi olması, yönetici ile kurduğunuz samimiyet ve rekabet yerine takım oyunu varsa çalıştığınız şirkette geçen sürenizi uzun tutabilirsiniz. Aksi durumlarda ise canınızı sıkan bir durumla karşılaştığınızda lütfen tekrarı olmaması için önlemleri almayı unutmayın.
Bir de sizin başarılarınızı kıskanıp her fırsatta mesleki olarak sizin bireysel gelişimizin önüne geçmeye çalışan insanlar olabilir. Hatta bazı durumlarda sizin gelişim için verdiğiniz çabalarınızı ona karşı bir kasıt içinde yaptığınızı iddia edenler bile olabilir. Bu tarz insanlara denk geldiyseniz, yine hızlıca iş değiştirme vakti gelmiştir.
Mesleki tatmin
Yeni mezun birisi ile aynı takımda daha tercübeli iki çalışan arasında da bu süreç farklı olacaktır. Özellikle sektördeki ilk yıllarınızda, görece yeni teknolojileri takip eden, kendinizi geliştirebileceğiniz insanlarla çalışmayı tercih etmeye özen göstermelisiniz. Eğer size gelip de biz hala Adobe Flash ile websitesi yapıyoruz diyen bir ekip varsa arkanıza bile bakmadan kaçabilirsiniz.
Takıma dahil oldunuz, hem birşeyler öğreniyor hem de öğretiyorsunuz. Demek ki sayılı şanslı insan arasına girmişsiniz demektir. Peki mesleki açıdan olası sorunlar ne olabilir? Görece tecrübeli ama iletişim yönünden zayıf takım arkadaşları ile etkileşim içinde bulunmak cidden zor olabilir.
Takım lideriniz de tüm ekip arkadaşlarına kişisel gelişim konusunda destekleyici olması, size ve ekibe genel olarak faydalı olacaktır.
Bu konuda Google’da uygulanan “20% time policy” olarak bilinen, çalışma vaktinizin beşte birini kişisel projeler/motivasyonunuz için ayırma özgürlüğünü araştırabilirsiniz.
Kariyer hedefleri
Lütfen kendinize kısa ve uzun vadeli kariyer hedefleri koymayı unutmayın. Bu hedefler arasında hedeflediğiniz bir pozisyona ya da takıma geçmek de olabilir. Daha bireysel hedefler olarak saymak gerekirse; open-source bir projeye destek vermek, daha önce ilgilenmediğim bir teknolojiyi öğrenmek gibi başlıklar olabilir.
Bu hedeflerinizi koyma konusunda ya da koyduktan sonra uygulama konusunda motivasyon sorunları yaşanıyor olabilir. Ekipteki arkadaşlarınızın bu çalışmalarınıza destek olmaması, şirket içindeki stres ya da yoğun mesai sonrası enerjinizin kalmaması gibi dış etkenlerle örneklenebilir.
Ayrı bir konu da size verilen görevlerin ekipteki diğer arkadaşlarınıza göre daha düşük öncelikli olması ya da kendinizi göstermenize yardımcı olmaması da motivasyonunuzu düşüren bir sebep olabilir. Teknik olarak ekibin bir parçası olarak hissetmenizin önüne geçiyorsa, kariyer hedeflerinize giden yolda gecikmelere yol açacaktır.
Maaş beklentileri ve piyasa dengesi
Her zam dönemi, insan kaynaklarından beklenen güzel haber için heyecan yapılır. Öncesinde bir kaç görüşme ile performans değerlendirmesi yapılır. Bütçeler, hedefler konuşulur ve o büyük an gelir zarfı açarsınız.
Yazılım dünyasında dünya piyasasını takip eden maaşları yakalamak gerektiğine inanıyorum. Bu sebeple ben geçmişten beri aldığım maaşı sürekli olarak dolar ve euro karşısındaki değerini de güncel kura göre bir yerlere yazıyorum. Bazen zam aldığınız halde bir önceki yıla göre alım gücünüzün düştüğünü hissederseniz, sebebini anlamış olursunuz.
Türk Lirası’nın diğer para birimleri karşısında %15 değer kaybettiği bir dönemde %10 zam almanız, alım gücünüzde bir iyileştirme yapmamış olur. Tabiki de bu rakamda pazarlık yaparken ülke ekonomisindeki diğer parametrelere de göz atmak gerekir.
Bir alanda giderek artan tecrübenizle birlikte daha fazla maaş istemek tabiki de doğal hakkınızdır. Beklentiniz karşısında;
- Maaş dengesi tutturmaya çalışıyoruz
- Ama zaten herkese %X zam yapıldı
- Bu sene küçülmeye gidiyoruz
ve benzeri cevaplar alabilirsiniz. Siz de karşılık olarak, varsa diplomalarınızı, projelerdeki katkılarınızı, ekip yönetimi gibi sizi diğer arkadaşlarınızdan öne çıkaracak özelliklerinizi vurgulamayı unutmayın. Rakip firmalardaki benzer tecrübe ve pozisyondaki insanların nasıl bir maaş aralığında olduğunu öğrenmeye çalışmak da faydalı olacaktır.
Unutmayın, iş veren sizi satın almıyor. Siz onlara emeğinizi satıyorsunuz ve bir çok piyasada olduğu gibi fiyatı alıcı kadar üretici/satıcı da belirler. Pazarlık yapmaktan korkmayın. Benzine gelen her zaman sizin cebinize de etki ediyor.
Bir de en azından burada maaşım gününde yatıyor diyerek güzelleme yapan arkadaşlarınız varsa, lütfen bunun olması gereken bir durum olduğunu bu tavır ile sektördeki bu sorunu gideremeyeceğimizi anlatmamız gerekiyor.
Bazı firmalarda da verilen yan haklar tercih sebebi olabiliyor ama unutmayın ki bu verilen haklar sözleşmede hiç bir yerde yazmaz. Bu sebeple de bu hakların bir kısmı değişebilir ya da tamamen iptal edilebilir. Pazarlık yaparken bu hakları size hediye ediyoruz diye başlayıp fiyat düşürmeye çalışıldığında aslında zorunlu olarak o hizmetleri almış oluyorsunuz. Kredi çekeren yapılan zorunlu hayat sigortası gibi bir bankacılık taktiğini anımsatıyor bana.
Ya ben
Sektöre karşı bakış açımı yıllar önce bu videoda bulmuştum. Siz de kendiniz için en iyi işi bulana kadar arayıştan çekinmeyin.
Şu ana kadar bir çok defa iş değiştirdim. Bunların bazılarında benimle teknik konularda kişisel konulardan dolayı aşırı çatışmaya girilmesi, maaşlar ve ödemeler konusunda sorunlar olması, yönetimdeki insanların bizleri köle olarak görmesi gibi sorunlarla genelde iş değiştirmeyi tercih ettim.
Sektörde outsource olarak kabul edilen ama size “biz sizi danışman olarak gönderiyoruz ve resmen sizden kar etmiyoruz” diyen firmalar da hatırı sayılır derecede bulunuyor. Buralardan da geçmiş birisi olarak, belirli bir dönemde hem teknik hem de insan yönetimi konusunda sizlere çok şey katabilir ama uzun vadede uzak durulması gerekiyor.
Aslında bu yazıyı yazmamdaki sebeplerden birisi de an itibariyle çalıştığım firmadaki son günüm olduğu için. 11 aylık bir AUTO1 macerasından sonra yarın yeni bir yolculuğa başlıyorum. Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da eylemlerimde devam ediyorum. Bekleyelim ve görelim, bir sonraki macera nasıl olacak.
İş değiştirmekten korkmayın ve unutmayın ki bir şirkete, ekibe, takıma, teknolojiye bağlı kalmak uzun vadede sizi bağımlı hale getirecektir. Teknolojiyi takip etme konusunda yavaş kalmanız aslında sektörde de giderek sizi geriye atacaktır. İş değiştirmek bir sanattır ama gelen de gideni aratır diye bir laf var kültürümüzde, dikkatli olunması gereken bir konudur.